Yerli HPV Aşısı
HPV sorunu
son yıllarda diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir
sorun olmaya aday durumda. HPV ye karşı aşılama bu enfeksiyon ile
mücadelede en önemli parametrelerden biri.
Fakat son yıllarda ithal olan HPV aşılarının döviz artışı sebebi ile
maliyetleri artmakta ve bir çok kişi fiyatı nedeni ile aşı
yaptırmamakta ve tabii ki döviz kaybımız olmaktadır.
Bu sebeple Ege Üniversitesi diğer başka aşılar ile birlikte insan
papilloma virus ,HPV aşısı geliştirilmesi ve sanayi işbirliği ile
tedaviye kazandırılması amaçlamaktadır.
HPV Aşısı Nedir?
Cervarix
Rahim ağzı kanseri ile Hpv enfeksiyonu arasında çok kuvvetli bir
ilişkinin olması ve bunda immünolojik çeşitli mekanizmaların da
etkili oluşu, araştırmacıları Hpv virüsüne karşı aşı geliştirmeye
yönlendirmiştir.
Bu aşılar Hpv aşısı yada rahim ağzı kanseri aşısı olarak
adlandırılmaktadır.
Yapılan çalışmalarda Hpv aşısının sadece güvenilir değil aynı
zamanda iyi tolere edilen, Hpv enfeksiyonunun ve ona bağlı hücresel
anormalliklerin ve lezyonların engellenmesinde etkili olduğu
görülmüştür.
Bu aşılardan bir tanesi ikili aşı ( Cervarix) olarak anılır ve
Hpv 16 ve Hpv 18 alt tiplerini içermektedir.
Özellikle rahim ağzı kanseri gelişimini önlemek amaçlanmıştır.
Diğeri ise dörtlü aşıdır (Gardasil) ve HPV 16, 18, 6 ve 11 alt
tiplerini içermektedir. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinden başka,
özellikle genç kadınlarda eksternal genital bölgede sıklıkla izlenen
siğillerin de önlenmesi amaçlanmıştır.
FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Teşkilatı), 2006 Haziran ayında
Gardasil ’in, 2009 ekim ayında
Cervarix’in adölesan dönemden itibaren
kullanılmasına onay vermiştir. Bunun yanı sıra başta A.B.D., Kanada,
Avustralya, Avusturya, Almanya, Fransa, İsrail olmak üzere birçok
ülkede rutin aşı takvimine girmiştir.
Her iki Hpv aşısıda rahim ağzı kanserine en çok neden olan iki Hpv
tipi olan tip 16 ve tip 18’e %100’e varan oranlarda etkilidirler.
Buna ek olarak Gardasil genital siğil etkeni olan 6 ve tip 11’e
karşı da %100 oranında koruyucudur.
Yakın zamanda yeni bir Hpv aşısı gelişitirilmiş ve kullanıma
sunulmuştur.
Bu aşı 9 farklı Hpv tipini içermektedir (Gardasil 9 aşı). Bu tipler:
6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58'dir.
Gardasil 9 aşının Hpv enfeksiyonlarına karşı yaklaşık yüzde 90
koruma sağladığı belirtilmektedir. Gardasil 9 aşı, 2014 yılında FDA
tarafından onaylanmıştır.
Koruyuculuk süresi en az 7 yıldır. Hpv aşıları +2 ile +8°C arasında
saklanmalı ve kesinlikle dondurulmamalıdır.
Bu dönemde uygulanabilecek Td (Tetanoz, erişkin difteri aşısı),
hepatit B, daBT (tetanoz, erişkin difteri aşısı ve azaltılmış
boğmaca aşısı) ve meningokok aşıları ile eş zamanlı, ancak farklı
yerlerden uygulanabilir.
Hpv aşısı oldukça immünojeniktir. 3. dozdan 1
ay sonra aşılananların % 99,5’i aşının içerdiği Hpv tiplerine karşı
seropozitif olmaktadır.
Aşı sonrası oluşan antikor titreleri doğal bağışıklık olanlardan
daha yüksektir. Antikor cevabının uzun süreli olduğu ve hafızaya
alınmış immün cevap oluşturduğu düşünülmektedir.
Hpv enfeksiyonundan rahim ağzı kanserine kadar olan sürecin uzun
olması, kanser öncüsü lezyonların tedavisinin kanser riskini ve
mortalitesini azalttığının pek çok çalışmayla gösterilmesi, aşının
önemini göstermektedir.
Aşının etkinliğine, tarama sıklığına, taramanın başlama yaşına bağlı
olarak rahim ağzı kanseri riskinde % 67-99 arasında değişen azalma
görülmektedir.
Hpv aşısının en az % 70 etkili olduğu, aşılamanın 12 yaşında
başlandığı, hücresel taramanın da 25 yaşından itibaren 3 yılda bir
tekrarlanması durumunda rahim ağzı kanseri sıklığında %92 azalma
sağlanacağı düşünülmektedir.
Hem Gardasil aşıda hemde Cervarix aşıda klinik çalışmalar esnasında
görülen belirgin bir yan etki olmamıştır.
Enjeksiyon bölgesinde eritem, ağrı ve şişlik en sık görülen lokal
yan etkilerdendir.
En sık görülen sistemik yan etkiler ise
ateş, başağrısı ve bulantıdır. Nefes darlığı, ishal, hipertansiyon,
ciddi başağrısı, enjeksiyon bölgesinde eklem hareketini kısıtlayan
ağrı, vajinal kanama diğer nadir görülen yan etkilerdir.
Aşının güvenilirliğinin ve nadir görülen yan etkilerinin tespit
edilmesi önemlidir. Çünkü Hpv aşısı daha çok gebelik potansiyeli
olan genç kız ve kadın populasyonuna uygulanacaktır. Aşılama yaşının
belirlenmesinde 3 önemli faktör vardır: Aşının
koruyuculuk süresi, optimal etkinin elde edildiği yaş,
dağıtım açısından uygun planın yapılması. Hastaları hastalıkla
karşılaştıkları yaştan önce aşılanması önemlidir.
Yapılan çalışmalarda en küçük yaş 9 idi. Hpv aşısı profilaktik
olduğundan aşılanan kişinin daha önce enfekte olmaması yani daha
önce seksüel aktivitenin olmaması gereklidir. ABD’de kadınların
%24’ü 15 yaşından itibaren, %40’ı 16 yaşından ve %70’i 18 yaşından
itibaren seksüel olarak aktiftir. Yine 13-21 yaş arası adölesan ve
genç kadınları içeren bir çalışmada %70’inin seksüel aktiviteye
başladıktan sonraki 5-7 yıl içinde HPV ile enfekte olduğu
görülmüştür
.
Öte yandan Hpv enfeksiyonu çok kısa
süreli ve asemptomatik olması nedeniyle epidemiyolojik
çalışmalardaki insidansın gerçek enfeksiyon insidansından çok daha
düşük olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle optimal etkinliğin
sağlanması için aşının seksüel aktivite başlamadan hemen önce veya
sonrasında yapılması gerekmektedir.
Seksüel olarak aktif olan kadınların pek çoğu
Hpv 16 veya Hpv 18 ile karşılaşmış olduğundan bunlarda aşının
etkinliği azalmaktadır. Karsinojenik ve karsinojenik olmayan Hpv
tipleriyle karşılaşma riski partner sayısının artmasıyla birlikte
artmaktadır.
Bu nedenle 19 yaş üzeri kadınların aşılanmasının faydası
tartışmalıdır. Ancak Hpv aşısı yaptırmak isteyen kadın kaç yaşında
olursa olsun yaptırmasında bir sakınca yoktur.
Hpv aşısı denemelerinde daha önce Hpv’ye maruz kalanlarda aşının
etkinliği azalmakla birlikte güvenilirliği iyidir. Aşılama öncesi
Hpv testi önerilmemektedir. Çünkü geçirilmiş enfeksiyonu gösteren
iyi bir metod yoktur.
Hpv virüsü cinsel temasla bulaşan bir virüstür ve sadece kadınlara
değil erkeklere de bulaşabilir, erkeklerde siğillere ve çok nadiren
penis kanserine neden olabilir.
Bu erkeklerden cinsel temasla başka kadınlara bulaşarak o kadınlarda
siğil ya da kansere neden olabilir.
Bu yüzden erkeklerin aşılanarak virüsle enfekte olmaları önlenirse
dolaylı olarak kadınların enfekte olması da engellenmiş olur. Bu
nedenle Hpv aşısı erkeklere de önerilmektedir.
Erkeklerde Hpv aşısı kadınlara
uygulanandan farklı değildir, aynı marka aşılar hem kadınlara hem
erkelere uygulanmaktadır. Avustralya ve Kanada da erkeklerde de
rutin aşı kapsamına dahil edilmiştir.
Hpv aşılarının gebelikte kullanımıyla
ilgili herhangi bir veri yoktur.
Aşı dozlarından önce gebelik testi yapılıp gebelik tesbit edilirse
aşılama gebelik sonuna bırakılmalıdır.
Bununla birlikte aşılanan grupta, gebelik oluşan hastalar takip
edildiğinde spontan abortus oranlarında normal gebelere göre artma
tesbit edilmemiştir. Yine fetal anomali görülme sıklığı farklı
bulunmamıştır.
Emziren kadınlarda aşı rahatlıkla
yapılabilir. Hpv aşıları minör akut hastalıklarda (diyare, hafif üst
solunum yolu enfeksiyonu, vb) kullanılabilir. Ancak akut hastalığı
ağır seyredenlerde aşılama hastanın durumu düzelene kadar
ertelenmelidir.
Aşı sonrası senkop özellikle gençlerde daha sık olmak üzere
görülebilmektedir. Bu nedenle aşılama sonrası en az 15 dakika
hastanın gözlemde tutulması önerilmektedir.
Hpv aşısı 0,5 ml.lik üç doz şeklinde intramusküler yolla uygulanır.
İkinci doz dörtlü aşıda ilk dozdan 2 ay sonra, ikili aşıda 1 ay
sonra, 3. doz her ikisinde de 6 ay sonra yapılır.
Önleyici aşıların rahim ağzı kanseri insidansı üzerindeki etkisini
hemen görmek mümkün değildir. Çünkü rahim ağzı kanseri gelişmesi Hpv
enfeksiyonundan yaklaşık 20 yıl sonra olmaktadır.
Ama tedavi edici aşıların Hpv virüsü ile enfekte olmuş kadınlarda
kullanılması rahim ağzı
kanseri insidansını azaltacaktır. Ancak şu anda geliştirilmiş ve
kullanımda olan tedavi edici bir Hpv aşısı mevcut değildir.
Her geçen gün daha yeni ve özellikli aşılar üzerinde çalışmalar
devam etmektedir. Profilaktik aşılarla
ilgili çok ciddi gelişmeler sağlanmakla birlikte aşılama ile ilgili
hala pek çok sorun bulunmaktadır. Aşı konusundaki araştırmaların
sonuçları gelecekte rahim ağzı kanserinin ortadan kaldırılması için
umut vericidir.
Bazı otörler Hpv aşısı yaptıranlarda uzun dönem sonuçlarının
bilinmediğini, ciddi yan etkilerinin
olduğunu söyleyerek aşılara tamamen karşı iken bazı otörler rutin
aşılamadan ziyade sadece risk faktörü bulunan kişilerin
aşılanmasının daha uygun olacağını söylemektedirler.
Ancak Türkiye’deki bazı
sağlık dernekleri 9-13 yaş arası kız çocuklarının Hpv’ye karşı rutin
aşılanmasını önermektedir. Aşıların etkileri detaylı olarak hastaya
anlatılarak tercihin hastaya bırakılması, istemediği halde zorunlu
olarak yaptırılamayacağı önemlidir ve muhakkak göz önünde
bulundurulmalıdır. Rahim ağzı
kanseri tarama testleri (smear testi) Hpv aşısından sonrada
uygulanmaya devam edilmelidir.
Yeni ve yerli HPV aşısı için çalışmalar ve tabii ki zaman
gerekmektedir.
.