Genital Siğiller, HPV Tedavisi
Amaç, tedavi ile virüsün hızla yayılmasını ve bulaşmasını engellemek ve aynı zamanda virüsün oluşturmuş olduğu siğiller yani kondilomların yok edilip cinsel organın sağlıklı ve hijyenik duruma getirilmesidir.
Genital Siğil Tedavisi Ne Kadar
Başarılıdır?
Kondilom yani genital siğiller kesinlikle ihmal edilmemesi ve
hafife alınmaması gereken bir hastalıktır. Tedavi ile virüsü yok
etmek mümkün değildir, fakat siğillerden kurtulmak mümkün
olabilmektedir. Tedavi sadece siğilleri ortadan kaldırır ve
hızlı olan bulaştırıcılığı, yayılmayı durdurur. Pek çok vakada
tek sefer tedavi yeterli olmamakta en az 2 seans
gerekmektedir. Tedavinin başarısı kondilom lezyonlarının
yaygınlığına ve HPV tipine bağlıdır. Tedavide tıbbi ve cerrahi
yaklaşımların ikisi de uygulanabilir, fakat tercih genellikle
cerrahi işlem olmaktadır (yakma,dondurma lazer gibi..).
Tedavinin ne şekilde olacağına dair karar siğillerin
yaygınlığına, yerleşimine göre tedavi sırasında kadın doğum
uzmanı tarafından verilir.
Kondilomda tıbbi tedavi olarak dıştan sürülen bazı ilaçlar
kullanılabilir, ancak bu uzun süreli ve zahmetli bir tedavidir
ve nüks yani tekrarlama ihtimali fazladır. Büyük ve fazla
lezyonlara, vajina içine doğru yayılmış kondilomlara lokal ilaç
ve krem tedavisinin fazla bir etkisi olmaz. Çoğu ilaç hasta
tarafından değil hekim tarafından uygulanmalı ve direk lezyonun
üstüne tatbik edilmelidir. Normal dokuya temas ettiğinde pek çok
ilaç tahribata neden olur. Bu nedenle son derece dikkatli
uygulama gerekir. Lokal uygulanan ilaçların,lokal ayni bölgesel
yan etkileri de fazladır.
Genital Siğil Tedavisinde En
Çok Hangi Yöntemler Kullanılır?
Genital siğilin cerrahi tedavisinde en çok uygulanan ve başarılı
olan yöntem lezyonun yakılması
ya da dondurulmasıdır. Burada amaç lezyonun tahrip ve
yok edilmesidir. Dondurma işleminde (kriyoterapi) sıvı nitrojen
yada karbondioksit kullanılır. Yakma işleminde ise elektrokoter
uygulanır. Lazer cerrahisi de siğillerde başarı ile
uygulanmaktadır. Bazı büyük lezyonlar cerrahi olarak çıkarılmayı
gerektirebilir. Dondurma hariç diğer cerrahi işlemler için lokal
yada tercihen genel anestezi uygulanır.
Kondilom tedavisinin amacı sadece görünen lezyonları ortadan
kaldırmakla sınırlıdır. HPV enfeksiyonu kronik seyreder ve
kitleler ortadan tümüyle kalksa da hücrelerin içinde gizli bir
şekilde yaşamını sürdüren virüsler sayesinde bulaştırıcılık daha
düşük de olsa devam eder. Tedavi sonrası yeniden siğiller ortaya
çıkarsa tekrar tedavi edilmeleri gerekir. Nüks (tekrarlama
eğilimi) virüsün genetik tipine bağlı olarak görülmektedir. Bazı HPV tiplerinde nüks yani tekrar daha sık görülmektedir. Genital
siğilleri tedavi ile yok ederek HPV virüsünün bulaşıcılığı ve
yayılması azalmaktadır.
Bazı kişilerde siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra bir
daha ömrü boyunca yeni siğil çıkmaz. Bazı kişilerde ise sık
aralıklarla siğiller çıkar. Kişiler arasında bu derece fark
olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri
arasındaki farklılık ve virüsün etki gücüdür. Bu sebepten dolayı
tedavi sonrası bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçlar ve
doktorun önerileri önemlidir. Ülkemizde de bağışıklık sistemini
güçlendiren ilaçları her ne kadar temin etmek mümkünse de
seçenekler sınırlıdır.
HPV Tedavisi Ve Pap Smear
Kontrolu..
Pap Smear testi mutlaka yapılmalıdır. Pap simir testinde rahim
ağzında HPV' ye bağlı tipik olan “koilosit” hücrelerinin
görülmesi çok önemlidir. Pap smear testinde saptanan ve biopsi
ile kesinleşmiş displazi varlığında ise hastalığın şiddeti ve
hastanın yaşına göre LEEP, konizasyon ya da rahimin alınması
gibi tedaviler uygulanabilir. Çoğu zaman hafif displazi
varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası
doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır. LEEP işlemi
deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır.
HPV' den, genital siğil den korunma nasıl yapılmalıdır? HPV ve koruyucu hekimlik..
· HPV virüsü oral ve anal seks de dahil olmak üzere her türlü cinsel ilişki, sürtünme yolu ile ilişki ve ciltten cilde temas yolu, ile de kolaylıkla bulaşabildiğinden cinsel yönden aktif olan kadın yada erkek herkes HPV enfeksiyonları açısından risk altındadır.
· Yaşamının herhangi bir döneminde, geçmişte birden fazla partneri olanlar, partneri daha önceden birden fazla kişiyle ilişkide bulunmuş kişiler, cinsel yaşantısı erken yaşta başlayanlar ve kendisinde yada partnerinde cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olanlar yüksek riskli guruptur.
· HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar çoğu zaman bir arada bulunurlar. Bu nedenle başka bir cinsel yolla bulaşan hastalık varlığında beraberinde HPV' de bulunabileceği akıldan çıkartılmamalıdır ve bu konuda da araştırma yapılmalıdır.
· Kondom yani prezervatif HPV' ye karşı her zaman tam koruma sağlamaz. Çünkü enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir.
· HPV' den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Fakat erkeklerin büyük bir kısmında HPV belirti vermediği ve kondilom, genital siğil gözlenemediği için taşıyıcı olabildiklerinden dolayı pek mümkün olmamaktadır. Yine de riskli cinsel ilişkilerden ve genital siğil varlığı veya şüphesi durumunda cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir.
· Herhangi bir kadında rahim ağzı hücrelerinde değişim saptanması yada genital siğil olması kanser gelişeceği anlamına gelmez. Aslında genital siğile neden olan HPV türlerinin rahim ağzında değişime yada kansere neden olması nadirdir. Rahim ağzı kanserlerinin yarısından sorumlu olduğu bilinen HPV tip 16 varlığı bile mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez. Sadece artmış risk söz konusudur ve yakın takip gereklidir. HPV DNA tiplemesi ile HPV virüsunun genetik tipini kolaylıkla belirlemek mümkündür.
· HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle ilişkide bulunmak da mutlaka o kişide de enfeksiyon ortaya çıkacak anlamına gelmez. Burada kişinin bağışıklık, immun sistemi çok büyük önem taşır. Kişiler arası farklılıklar nedeni ile bazı kişilerde bağışıklık sistemi virüsle mücadele edebilir ve ortadan kaldırabilir, virüs hiç bulaşmayabilir. Ancak yapılan araştırmalar aktif enfeksiyonu olan bir kişi ile ilişkiye girenlerin % 60'ında ilk 2- 3 ay içinde enfeksiyon bulgularının ortaya çıktığını ortaya koymaktadır.
· HPV alt tiplerinden bazıları hücrelere olan etkileriyle hücrelerin kendi kendine hızla ve kontrolsüzce çoğalabilen hücrelere dönüşmesine neden olmaktadır. Hücrelerin kontrolsüzce çoğalma özelliği kazanması ise hücrelerin bulunduğu dokuda kanser oluşumu riskini beraberinde getirmektedir. Serviks, vagina ve vulva kanserlerinin gelişiminde HPV' nin bu onkojen (kanser yapıcı) alt tiplerinin çok önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Bu etkiler uzun vadeli etkilerdir ve ancak onkojen etkiye sahip HPV alt tipleri tarafından başlatılırlar.
· HPV aşışı ( Rahim Ağzı Kanseri Aşısı, GARDASİL) kesinlikle vücutta var olan veya ortaya çıkmış siğilleri ve virüsü yok etmez, tedavi etmez, tedavi amaçla da kullanılmaz. Aşı, sadece ileriki dönemde alınabilecek virüs tiplerinin (sadece 4 tane virüs tipini) vücuda alınmasını engellemek yani koruyucu amaçlıdır. Bu nedenle 9-26 yaş arasında olan ve cinsel ilişkide bulunmamış olan bakire genç kızların rahim ağzı kanseri aşı programına aileleri tarafından alınması çok önemlidir. Gardasil adı altında piyasada mevcut olan aşı programının kadın doğum ve çocuk doktorları tarafından desteklenmesi bu virusa bağlı görülen rahim ağzı kanseri vakalarının yıllar içinde azalmasını sağlayacaktır. Ülkemizde de bulunan fakat sosyal güvenlik tarafından kapsam dışı olan bu aşının ergenlik dönemindeki genç kızlara yapılması, rahim ağzı kanseri aşısından önemli bir koruyucu hekimlik oluşturacaktır.
Bağışıklık sistemini uyaran krem nedir? Lokal tedavi ne şekilde yapılır?
Hastaların kendisi tarafından belirli aralıklarla genital
siğillerin üzerine uygulanan bu krem bağışıklık sistemi
düzenleyiciler olarak adlandırılan bir ilaç sınıfına dahildir.
Ancak bu kremin insanlarda dış genital bölgede görülen
siğillerin ortadan kaldırılmasında gösterdiği etkinin
mekanizması tam olarak bilinmemektedir. İlacın bağışıklık
sisteminde bazı maddelerin üretimini arttırarak virüslerin neden
olduğu lezyonları gerilettiği düşünülmektedir. Uzun süredir var
olan ve büyük siğillerin varlığında tedavinin başarısı
düşmektedir. Vajina içinde çıkan siğillerde ve gebelikte
uygulanması sakıncalıdır.
En sık görülen yan etki kremin uygulandığı alanda kızarıklık,
yanma ve kaşıntıdır. Hastaların % 67'sinde kızarıklık
görülürken, % 32'sinde kaşıntı, % 26'sında ise yanma ortaya
çıkmıştır. Bunların yan ısıra krem uygulanan bölgede şişlik,
kabuklanma, sertleşme ve hatta yara ortaya çıkabilir.
Tekrarlaması durumunda yeniden krem kullanımı ile ilgili
araştırma olmadığında böyle bir durumda yeniden kullanılması
önerilmez. Benzer şekilde vajina içindeki siğillerde
yapabileceği yan etkilerden dolayı kullanılması da
önerilmemektedir.
Genital siğil tedavisi tedavi yöntemleri, ilaç koter lazer leep tedavisi ve bu konuda daha detaylı bilgi için bizlere ulaşın. HPV tedavisi kadında olduğu kadar siğil tedavisi erkeklerde de önemlidir ve genital siğiller tedavi edilmelidir.
Siğil tedavisi fiyatları ücretleri nedir