HPV Virüsü Genetik Yapısı, Ve HPV Tipleri

 

Human papilloma virüs ( HPV enfeksiyonu ) cinsel ilişki ile geçen  hastalıklar içerisinde en sık gözlenen viral hastalıktır. HPV  230’ dan fazla  tipe sahiptir ve insan çok katlı yassı epitel hücrelerini enfekte ederek  kutanöz, mukozal ve epidermodisplasia verruciformis tarzında enfeksiyonlara yol açar. Cinsel aktif insanların, yaşamları boyunca yaklaşık      % 60’ si virüs ile karşılaşır. Gençlerde transformasyon zonunda mitoz oranı daha yüksek olduğundan HPV enfeksiyonları bu grupta daha fazla öneme sahiptir.
Sigara içen, ilk cinsel ilişkiye erken yaşta giren, birden fazla partneri olan, iyi beslenmeyen kadınlar vulvada kaşıntı ve yanma şikayeti ile başvurursa HPV açısından araştırılmalıdırlar. HPV virusu rahim ağzı kanseri görülen vakaların %85 nedenidir. Bu nedenle HPV tanısı, takibi ve tedavisi çok önemlidir.

HPV Nasıl Bir Virüstür? Kaç Tane HPV Tipi Vardır?

HPV  Papovaviridae ailesine mensup küçük, zarfsız, çift sarmallı DNA virüsüdür, yani hpv dna virüsüdür. Genetik bilgi sadece bir sarmalde lokalizedir. Epitelyotropik olan HPV  deri ve müköz membranların epitelyal hücrelerini enfekte eder. Enfekte epitelde çoğalma, epitelyal kalınlaşma ve papillomatozis görülür. Seksen kadar HPV tipi detaylı olarak tanımlanmıştır. Bunlardan 22 tanesi insan anogenital (makat ve genital alan) bölgesini etkiler.
Anogenital  HPV tipleri rahim ağzı kanseri oluşturma potansiyellerine göre 3  gruba ayrılır :

1.Düşük derece kanser  riskli grup : Tip 6 , 11, 42, 43, 44

2.Orta derece kanser riskli grup : Tip 31, 33, 35, 51, 52

3.Yüksek derece kanser riskli grup : Tip 16, 18, 45, 56

Düşük derece kanser oluşturma  risk grubundaki  HPV tipleri genital siğillerde , LSIL (Low Grade  Squamous Intraepitelial Lesion = Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon ) ve yassı kondilomlarda görülür. Yüksek dereceli CIN (Cervical Intraepitelial Neoplasia) ’lerde oldukça nadirdir.

Orta derece kanser oluşturma  riskli grupta bulunan  HPV tipleri, LSIL ve HSIL de (High Grade  Squamous Intraepitelial Lesion= Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon) bulunabilirse de invaziv karsinomada nadirdir.

Yüksek derece kanser oluşturma  riskli gruptaki HPV tipleri olan Tip 16,18,45 ve 56 invaziv karsinoma da dahil tüm lezyonlarda  bulunabilir.

HPV (Human Papilloma Virüs) Tanısı, Tiplemesi Ve Genetik İncelemesi Nasıl Yapılır?

HPV serviks, vajina , vulva, perine ve perianal alanda kondiloma aküminataya (genital siğil) neden olur. Virüs seksüel geçişlidir, cinsel temas ile bulaşır ve  her iki partneri de etkiler. Kondilomlar farklı şekillerde, büyüklüklerde ve yapıda  olabilir. HPV servikal kanser ile yakından ilişkilidir. Yüksek grade’li servikal intraepitelyal lezyonlarda ve invaziv karsinomada  HPV 16 ve 18 sıklıkla birlikte bulunmaktadır. Genel yaklaşım tarzı tüm şüpheli pigmente lezyonlardan biyopsi alınması ve  histopatolojik inceleme yapılmasıdır. Dış bölgede olan kondilomlardan rutin olarak  HPV tiplemesi yapılması gerekli değildir. Kolposkopik inceleme esnasında % 5’lik asetik asit uygulanması, lezyonların 3-4 dk. süreyle beyazlaşmasına ve subklinik (sessiz) lezyonların tespitine yardımcı olabilir ama yüksek bir yalancı pozitiflik oranı vardır. Klinik olarak belirgin olan kondilomlara kolposkopik inceleme yapılması gerekmez. Gebelerde gözlenen kondilomların % 50’sinde doğumu takip eden 3 ay içerisinde kendiliğinden iyileşme gözlenir.

HPV kültürü için rutin bir laboratuvar yöntemi mevcut değildir. HPV’ nin kanda varlığını gösteren bir test bulunmamaktadır. Günümüzde  HPV DNA tespiti için moleküler yöntemler kullanılmaktadır. Epidemiyolojik çalışmalarda yaygın olarak filter hibridizasyon yöntemleri kullanılır. HPV DNA saptanması için altın standart Southern Blot tekniğidir, fakat en zahmetli olanıdır. FISH geniş epidemiyolojik çalışmalar için daha uygundur, fakat Southern Blot kadar spesifitesi yoktur. FDA ‘in onayladığı bir metod ise Vira Pap / Vira Type olarak adlandırılan Dot Blot yaklaşımıdır. Çoğu araştırmalarda HPV DNA saptanması için PCR ( Polymerase Chain Reaction ) kullanılır. HPV tiplendirilmesinin moleküler yöntemler kullanılarak yapılması alınan virusun kanser riskini göstermesi açısından kıymetlidir. Yüksek riskli virus alınan hastaların yakın takip ve zamanında doğru tedaviler ile kanserden korunacağı unutulmamalıdır.

HPV Başka Hangi Hastalıklar İle Karışabilir?

Ayırıcı tanıda göz önüne alınması gereken hastalıklar ve lezyonlar arasında; molloscum contagiosum, micropapillomatosis labialis, seboreik keratozis, acrocordon ve intradermik nevüsler yer alır. Çoğunlukla tanı direk gözlem ile konulmaktadır. Ayırıcı tanıda lokal anestezi altında yapılacak basit bir biopsi ile şüpheli lezyonun patolojik tanısı konulabilir.

HPV ‘nin Moleküler Genetiği Ne Şekildedir?

HPV, genital bölge ve mukoza enfeksiyonları yapan, “condyloma acuminatum” adı verilen siğil seklinde kitlelerin oluşumuna neden olan ve servikal kanserle ilişkili olduğu kesin olarak saptanmış bir virüstür. Yaklaşık 100 farklı genotipi bulunan bu virüs vücuda girdiğinde hücre içine yerleşmekte ve immun sistemin zayıfladığı zamanlarda ortaya çıkmaktadır.

Papovavirus ailesinden, 72 kapsomerli, 45-50 nm boyutlarında, ikosahedral simetri gösteren zarfsız virüslerdir. 6.500-8.000 baz çiftinden oluşan çift sarmal sirküler DNA içeren bir genom taşımaktadır, HPV DNA virusu yapısındadır.
 HPV genomu 6.500-8.000 baz çiftinden oluşmakta ve 8 açık okuma çerçevesi (open reading frame) içermektedir:

E1, E2, E4, E5, E6, E7, L1 ve L2. E grubu erken (early), L grubu ise geç (late) fonksiyonları yansıtmaktadır.

Kanser gelişim sürecinde viral DNA konak hücre DNA’sına entegre olmaktadır. Viral halka, E2 açık okuma çerçevesinden başlayarak açılmaktadır. p53 ve Rb gibi tümör supresör proteinleri inaktive ettiği kanıtlanan E6 ve E7 onkoproteinleri, HPV 16 ve 18 gibi yüksek riskli genotiplerde saptanmış olup malignitenin ortaya çıkmasına neden olmaktadırlar.

HPV enfeksiyonları virüsün genotipine bağlı olarak rahim ağzını döşeyen skuamoz hücrelerde displaziye ve uzun dönemde serviks kanserine neden olabilmektedirler. Rahim ağzında HPV kaynaklı lezyon saptanan hastaların yaklaşık % 80'inde 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığı bildirilmektedir. HPV klirensinin sağlanamadığı ve enfeksiyonun süreklilik kazandığı vakalar ise serviks kanseri açısından riskli grubu oluşturmaktadır.

HPV Tiplerinin Kansere Dönüşüm Sıklığı Ve Önemi..

Servikal kanser, yüksek evreli servikal displazi (CIN 2, CIN 3), ve düşük evreli servikal displazi (CIN 1) ile en fazla ilişkili, yüksek riskli HPV tipleri, en yüksek sıklıktan en düşük sıklığa göre şöyledir;

16   18   45   31   33   52   58   35

HPV Tip 16 ve 18:

     Servikal kanser ve CIN 2, CIN 3 olgularının yaklaşık % 70'inden

CIN 1 olgularının yaklaşık % 25'inden sorumludur .

Düşük evreli servikal displazi (CIN 1) ve genital siğiller ile en fazla ilişkili düşük riskli HPV tipleri şunlardır:  

6   11   40   42   43   44   54

HPV Tip 6 ve 11:

 Genital siğil olgularının yaklaşık % 90'ından

CIN 1 olgularının yaklaşık % 9-12'sinden

Reküran respiratuvar papillomatozis olgularının çoğundan sorumludur. 

HPV ayrıca VIN (Vulvar intraepitelyal Neoplazi)  ve VaIN  (Vajinal İntraepitelyal Neoplazi)  olgularının yaklaşık % 80'i ile de ilişkilendirilmiştir.

 

HPV Tipleri Ne Kadar Sürede Kansere Dönüşür?

 


HPV,Genital Siğil Sorunu, Genital Siğiller Kondilom Tedavisi Ve Yeni Gelişmeler Hakkındaki  Diğer Tüm Yazılarımız İçin ... (Tıklayın)
 


Bize Ulaşın.. İletişim