Pap Smear Testi
Smear (veya Pap - smear) 'ın bir sitolojik tarama yöntemi olarak ortaya konulması ile rahimağzı kanserinden (servikal kanserden) ölüm oranları hemen hemen % 70 azalmıştır. Halk arasında simir testi olarak bilinmektedir. Pap smear test; displazi veya servikal intraepitelyal neoplazi (CİN) olarak bilinen serviksin kanser öncesi lezyonlarının doktorlar tarafından daha kolay tanınıp tedavi edilmesine imkan vermektedir. Büyük bir kadın gurubunu taramak için Pap-test kolay ve ucuz bir yöntemdir. Buna rağmen yanlış negatiflik oranları (sonuç normal gibi olsa da aslında hastalık var) % 20 gibi yüksektir. Smear testi 2001 yılından beri daha çok Bethesda sistemi ile değerlendirilmekte ve tedavisi bu yeni sisteme göre planlanmaktadır. Patoloji laboratuarları ise raporlarında bir karışıklığa sebebiyet vermemek için hem Papanikolau hem de Bethesta sınıflamasını birlikte vererek değerlendirme yapmaktadırlar.
Simir testi kimlere yapılır, smear testi kadınlarda ne sıklıkla yapılmalıdır?
Simir testi taramasına, 18 yaşında veya herhangi bir yaşta başlayan ilk cinsel ilişki ile başlanmalıdır. Bütün seksüel aktif kadınlara yılda bir uygulanması tavsiye edilmektedir. Herpes Simpleks Tip2 , HPV, CİN veya invazif kanser nedeni ile tedavi edilmiş kadınlarda smear 6 ayda veya gerektiğinde doktor önerisi ile daha sık tekrar edilmelidir.
Cinsel ilişkiye geç başlayan ve tek partneri olan, hiç cinsel ilişkiye girmemiş kadınlarda Servikal kanser gelişme riski düşük olduğundan bu guruptaki kadınlarda smear bir yıldan daha geniş aralıklar ile tekrar edilebilir. Kanser olmayan sebeplerden dolayı total histerektomi (rahim alınması ameliyatı) olmuş kadınlarda Pap –smear taraması her 3 yılda bir yapılmalıdır. Eğer histerektomi ameliyatı sırasında rahim ağzı alınmamış ise (subtotal histerektomi) durumlarında ise normal kadınlarda gibi davranılıp yılda bir eğer risk yok ise smear testi tekrarlanmalıdır.
Smear (Simir) testi nasıl alınır? Simir testi yapılma tekniği nedir?
Smear ile rahim ağzı örneği alınması son derece basit, kolay bir yöntemdir ve ağrılı değildir. Dokuya zarar vermeyen ve acı uyandırmayan bir uygulamadır. Alınma işlemi 10-20 saniye sürer. Genellikle rutin jinekolojik muayene sırasında uygulanır .Muayenede vajinal spekulum takıldıktan sonra rahim ağzı (serviks) net olarak görülür. Vajina ve serviks (rahim ağzı) çıplak gözle görülebilen lezyonlar(yaralar) açısından değerlendirildikten sonra yumuşak bir fırça (cervibrush) yada özel bir spatula yardımı ile rahim ağzı bölgesinden salgı alınmaktadır. Spatula kullanımı kolay ve konforlu olmadığı için günümüzde pek tercih edilmemektedir. Rahim ağzından smear fırçası ile alınan sürüntü materyali olan salgı, lam denilen ince bir cam üzerine yayılıp, alınan hücrelerin cam yüzeye yapışması için alkol dolu bir kap içine konur veya üzerine yapıştırma özelliği olan bir sprey sıkılır, veya daha sağlıklısı içinde fiksasyonu sağlayan bir sıvı bulunan özel bir kaba konulur. Fiksasyon denen bu işlem yapıldıktan sonra cam preparat özel bir taşıma-saklama kabı içine konarak kısa sürede patolojiye gönderilir. Patoloji laboratuvarında boyama işlemlerinden geçirilen cam, mikroskop altında incelenerek patolog veya patologlar tarafından değerlendirilir. İnce yayma teknikle, Human Papilloma Virus (HPV) tayini de yapılabilinir (HPV-DNA PCR tekniği).Sonuçlar 2-3 gün içinde rapor olarak çıkar.Özellikle rahim ağzında yaranın varlığında (servikal erozyon) işlem sonrası kendiliğinden duran hafif kanama ve sancı olabilir.
Smear testi ne zaman yapılmalıdır? Simir testi için en uygun zaman nedir?
Pap test için en uygun zaman adet bitiminden sonraki 3-10 günler arasıdır.Papsmear testi için 3 gün öncesinden itibaren vajinal duş ya da herhangi bir vajinal uygulama (ilaç,fitil) yapılmamış ve cinsel ilişkiye girilmemiş olması en doğrusudur. Bu günlerde smear alınmamış ise adet kanamasının olmadığı diğer günlerde de tabii ki simir testi yapmak mümkündür. Aşırı derece iltihaplı akıntı veya az da olsa vajinal kanaması olan kadınlara smear testi yapılmamalıdır, çünkü yanlış sonuç verir, çünkü enfeksiyon hücreleri değerlendirilmesi gereken rahim ağzına ait servikal hücreleri örtebilmektedir.
Değişik ve yeni Smear inceleme teknikleri, metodları nelerdir?
· Yeni bir yöntem PAPNET adı verilen bilgisayar yardımı ile yapılan sitolojik bir inceleme yöntemidir. Öncelikle Amerika'da ve giderek Avrupa'da yayılmaya başlayan yeni bir sistem ile mevcut olan klasik yönteme bir de bilgisayar taraması eklenmiştir. Amaç, yanlış negatiflik riskinin yüzde 0'a yaklaştırılmasıdır ve hata payının çok minimize edilmesidir. Bu sistemde bilgisayar, hekimin görmesi gereken hücreleri seçerek monitöre çıkartmaktadır. Ekranda bu hücreleri gören patolog tanısını daha güvenli koyabilmekte ve daha iyi karar verebilmektedir. Böylece bilgisayar bir anlamda hekimin tanısını kontrol etmektedir.Maliyetinin yüksek olması ve her patoloji laboratuvarında yapılmaması nedeniyle sık uygulanmamaktadır. Ülkemizde çok az yerde bazı özel patoloji uzmanları tarafından yapılmaktadır.
· Thin-Prep (ince yayma) adı verilen yeni bir teknikte alınan örnek direk olarak lam üzerine yayılmak yerine kendiliğinden fiksasyon için alkol içeren bir şişe içerisine karıştırılır. Elde edilen bu hücre süspansiyonu patoloji laboratuarında özel bir filtre sisteminden geçirilerek kan, mukus ve diğer ölü hücreler ayrıştırılır ve geride kalan rahim ağzına ait hücreler lam üzerine yayılır. Böylece ayrıntılı ve temiz inceleme olanağı kazanılır. İltihabi hastalıkların etkenleri , enfeksiyon sebepleri de tanınabilir. Sonuçlar daha açıktır ve testin duyarlılığı normal smear testine göre yüksektir. Hatalı negatif sonuç oranı daha düşük olup yaklaşık % 5’tir. Ayrıca, Pap test sonucu anormal çıkarsa, hasta tekrar çağrılmaksızın, alınmış salgısından HPV DNA PCR testi yapılabilir. Unutmamak gerekir ki, rahim ağzı kanserinin oluşmasında büyük oranda HPV virüsü rol oynamaktadır.
Menopoz ve Gebelikte Simir testi nasıl yapılmalıdır?
Menopozdaki kadınların, hormon ilacı (HRT) kullansınlar veya kullanmasınlar, mutlaka yılda bir aksatmadan düzenli olarak yaptırmaları gereken testlerden biri de smear testidir. Menopozdaki kadınlarda smir testi alınması doğurganlık yaşındaki kadınlara göre farklılık göstermektedir. Menopozda azalan östrojene bağlı olarak rahim ağzı kanserlerinin en sık olduğu transformasyon zonu olarak isimlendirilen rahim ağzındaki bölge rahim kanalına doğru çekilmektedir. Normal smear fırçası ile sürüntü alındığı zaman istenilen alandan hücre alınamayabilir. Bu sebeple, menopozdaki kadınlardan, rahim kanalının içine giren özel simir fıraçaları kullanarak sürüntü almak gerekmektedir. Bu fırçalar (cytobrush) daha ince uçlu ve daha sık tellidir.
Gebe kadınlar da gerektiği zaman, özellikle ilk 3 ayda, smear testinin alınması sakıncalı ve gebeliğin devamı için riskli değildir. Fakat doğrusu simir testinin gebe kalmadan ortalama 2-3 ay önce, gebeliğe hazırlık döneminde alınması ve var ise risklerin ortadan kaldırılıp bu şekilde gebeliğe başlanmasıdır.
Simir testi kanser taramasını nasıl yapar? Mantığı nedir?
Kadın genital organlarından vajina ile birlikte rahim ağzı mukoza adı verilen bir tür dış doku ile kaplıdır. Servikal mukoza 5 adet ince mikroskopik tabakadan oluşur. Ve devamlı olarak bu tabakalarda yeni hücreler yapılmakta ve en dış tabakadaki hücreler dökülerek alt tabakalar yukarıya doğru yükselmektedir. Bu değişim süreklilik göstermektedir.Bu büyüme ve yukarıya doğru olan göç esnasında hücrelerde normal olmayan atipik değişimler olabilir. Bu anormal değişikliklere displazi adı verilir. Var olan hücrelerin anormallik göstermeden başka bir tür hücreye dönüşmesine ise metaplazi ismi verilir. Metaplazi normalde görülen bir tablo iken displazi ileride kansere dönüşebilecek anormal bir durumdur ve takip edilmelidir. Kısacası “displazi” varlığı risk anlamına gelmektedir.
Vajina ve serviksin her ikisi de epitel hücrelerinden oluşmakla birlikte bu epitel hücreleri birbirlerinden farklıdır. Bu iki hücre grubunun rahim ağzında birbiri ile komşuluk içinde olduğu bölgeye transformasyon zonu adı verilir. Rahim ağzı kanserlerinin hemen hemen tamamına yakını bu bölgeden başladığı için transformasyon alanındaki hücrelerin yapısının smear testinde incelenmesi son derece önemlidir.Bu alan özellikle kolposkopik incelemede de önem taşımaktadır.
Smir testi, rahim ağzındaki bu bölgeden ve hücre guruplarından dökülenlerin bir fırça yardımı ile alınıp mikroskop ile incelenmesi, anormal hücre değişimlerinin tespit edilip doktora rapor edilmesi mantığına dayanmaktadır.
Smear Testi sonuçları nasıl rapor edilir?
Smear testinin sonuçlarının yorumlanması için değişik değerlendirme-klasifikasyon sistemleri mevcuttur. En sık kullanılan yöntem Papanicolau sistemi olmasına rağmen, bugün sitopatoloji uzmanları ( sito-patolog lar) raporlarında Pap smear’ in numaralı Papanicolau sınıflaması yerine açıklayıcı yorumu ve Bethesta sistemini tercih etmektedirler. Bir kavram kargaşası olduğu için ülkemizdeki patoloji raporlarının büyük kısmında artık her iki değerlendirme de genellikle birlikte bildirilmektedir. Yanlış anlaşılmalardan kaçınmak için jinekologlar ve patologlar terminoloji , metod ve sonuçların yorumlanması hususunda ilişki içinde olmalıdır. Yorumdaki enküçük şüphe mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır.
Simir sonuçlarının patoloji laboratuvarları tarafından sınıflandırılması
Papanikolau Sınıfı
|
Açıklayıcı yorum |
Ulusal Kanser Enstitüsü |
I
|
Bening,iyi huylu ,anormal hücreler yok |
Normal |
II |
Atipi veya İnflamasyon,iltihap
|
Atipi,enfeksiyon |
III |
Hafif ile orta displazi CİN 1 -2 ,kanser şüphesi taşıyan hücreler |
Düşük grade SİL (Koilositoz var) (LSİL) |
IV
|
Ağır displazi CİN 3, Karsinoma in situ, muhtemel kanser başlangıcı |
Yüksek grade SİL (HSİL) |
V |
Squamoz karsinom ,kanser |
Karsinom ,kanser
|
Papanicolau smear dğerlendirlmesi;
Papanicolau'nun adının verildiği sınıflamaya göre Class I
hücrelerde hiçbir sorun olmadığını, Class II ise hücrelerde
enfeksiyona bağlı bazı değişikliklerin olduğunu tanımlar. Class
III ve üzeri hücresel anomaliler olduğundan mutlaka kolposkopi
ve biyopsi ile ileri inceleme gerektiren durumları belirtmek
için kullanılan ifadelerdir. Basit ve anlaşılır bir
değerlendirme sistemidir.
Bethesta smear değerlendirmesi,
Bethesda sistemi hücrelerdeki şekil değişikliklerini ve kanser
öncüsü lezyonları kendi terminolojisine göre tanımlar. Bethesda
sistemi, alınan örneğin yeterli olup olmadığını eğer yetersiz
ise neden yetersiz olduğunu belirtmesi açısından avantajlıdır.
Ayrıca enfeksiyon ya da benzeri nedenlere bağlı iyi huylu
hastalıkların tanımlanabilmesi de ek bir avantaj sağlar. Fakat
doğru yorumlanması ve açıklamalar getirilmesi gerektirmektedir.
Bethesta Sistemi |
Smear’de Yeterlilik Yeterli Sınırlı Yetersiz Smear’de Tanımlama Normal Benign (iyi huylu) Epitel hücre anomalisi ASCUS (önemi bilinmeyen atipik hücreler) LSIL (düşük dereceli lezyon) HSIL (yüksek dereceli lezyon) Glandular hücre anomalisi AGUS (atipik glanduler hucreler) Adenokarsinom (kanser)
|
ASCUS:
Atypical squamous cells of undetermined significance
SIL: squmaous
intraepithelial lesion
HPV: human papilloma virus
CIN: Cervical
intraepithelial neoplasia
Anormal smear varlığında sıklıkla rapor edilen tanımlama servikal intraepitheliyal neoplazidir kısaca CIN olarak
tanımlanan bu bulgu Papanicolaou sınıflamasında klas 3'ün alt
gruplarıdır. CIN I hafif, CIN II orta, CIN III ise ağır displaziyi
tanımlar. Bethesda sınıflamasına göre ise CIN I LSIL'e, CIN II
ve III ise HSIL'e eşittir. Genellikle her iki açıklama da aynı
raporda bulunmaktadır.
Papsmear değerlendirilmesi ile ne gibi bilgiler elde edilinebilinir?
Papsimir testi ve incelemesi temelde bir kanser tarama
testidir. Hedefi rahimağzı kanseri öncüsü olabilecek hücre
değişikliklerini ve lezyonları yakalamaktır. Kanserin kesin
tanısını koymaz, kanserin kesin tanısı için rahim ağzından
numune (biyopsi, parça) alınarak dokunun patoloji uzmanı
tarafından incelenmesiyle konur. Ancak her kadına biyopsi almak
yerine papsmear incelemesinde şüpheli bulgulara rastlandığında
biyopsi almak elbette ki daha etkili bir yöntemdir. Papsmear
incelemesi doktora hangi kadından biyopsi alınması gerektiği
konusunda yol gösteren bir incelemedir.
Papsmear incelemesinde ek olarak bazı genital enfeksiyonlar
bakteri, trikomonas, mantar ve HPV enfeksiyonlarının dolaylı
olarak tanısı konabilir. Human papilloma virus enfeksiyonu (HPV)
hiç bir belirti vermese de papsmearda HPV'den etkilenmiş
hücrelerin (koilosit hücreleri) görülmesiyle ortaya
çıkarılabilir. Pap smear bazı durumlarda vajina ve rahim iç
tabakası kanseri hakkında da dolaylı bilgiler verebilir.
Smear testi bir tarama testidir. Tarama testleri hastalık
bulguları taşımayan normal insanlarda yapılan tetkikleridir. Bu
nedenle smear testi tanı koydurmaz ve kanser bulguları olan
kişilerde kanser olmadığını belirtmez. Smear testinin pozitif
yani anormal çıkması bir problem olduğunu ve tanıya yönelik
ileri testler yapılması gerektiğini işaret eder. Kesin teşhis
ancak bu ileri tetkiklerin sonucuna göre değerlendirilecektir.
Smear Sonuçlarının
Yorumu Ve Yönetimi Nasıl Yapılır?
· Pap Smear’de Normal sonuçlar :
Negatif veya iyi huylu sonuçlar pap smear tetkikinde anormallik olmadığı, herhangi bir kötü hücre görülmediği anlamına gelmektedir. Metaplazi, atipik olmayan hücresel değişiklik, hiperkeratoz ve parakeratoz gibi bulgular anormal olmamasına rağmen CİN'in çok erken bulguları olabilirler. Bu durumlarda Pap test 1 yıl sonra tekrar edilmelidir. Pap smear sonucu normal olup fakat endoservikal (rahim ağzı kanalına ait) hücre içermediği durumlarda test yetersiz olarak değerlendirilir. Bu durumda Pap smear tekrarlama takvimi hastanın risk faktörleri göz önünde bulundurularak tekrar düzenlenir. Doktor gerek görürse 3 ay sonra simir tekrarlanır. Simir tekrarı ve yönetimi bir son yapılan simir testi sonuçlarına göre takibi yapan doktor tarafından belirlenir.
· Pap Smear’de atipi, anormal sonuçlar :
Pap testteki hücre atipisi, anormallik kanser, hatta kanser öncüsü (prekanseröz) hücre varlığı için bir kanıt değilse de normal bir bulgu değildir. Atipik Pap smear sonuçları olan kadınların yaklaşık % 30 'unda CIN vardır.
İnflamatuar atipi ve anormallik enfeksiyonu, iltihabı ifade etmektedir. Vaginit göz önünde bulundurulmalı ve özellikle Chlamidya ve Gonorrhea gibi cinsel ilişki ile geçen hastalıklar için servikal kültürler alınmalıdır. Uygun olan tedavi tamamlanır ve smear tekrar edilir.
Pap smear atipi içeren bütün durumlarda 3 ay sonra tekrar edilmelidir. Eğer bulgular tekrar atipi ise kolposkopi yapılmalı, tekrar pap smear normal ise üçüncü smear 6 ay sonra yapılmalıdır.
ASCUS :
Bu gurupta Bethesta sistemine göre ASCUS (Önemi
bilinmeyen atipik hücreler) değerlendirilmesi de katılmaktadır. ASCUS
iltihaba bağlı olabileceği için önce vajinit, servisit tedavisi
ilaçla yapılır, smear takiben 1 ay sonra tekrarlanır , ASCUS
tekrar devam eder ise kolposkopi ve kolposkopik biopsi
yapılmalıdır.
Diğer bir seçenekte ASCUS varlığında, HPV varlığında hiç
beklenmeden virus tiplemesi yapılıp (HPV-DNA) riskli tip
görülmesi halinde hemen kolposkopi ve kolposkopik biopsi
yapılmasıdır. Smear testinde ASCUS saptanan kadınlarda biyopsi
yapıldığında % 20 oranında düşük veya yüksek derecede CİN
görülmektedir.
Koilositoz, HPV Hücreleri : Koilosit , perinukleer 'halo' içeren büyümüş hiperkromatik nukleuslu epitelyal hücredir. Pap smear’deki koilositik değişiklikler HPV enfeksiyonunun varlığını düşündürür.Cinsel aktif kadınlarda HPV infeksiyonu insidansı yaklaşık % 10-14 ‘dir. HPV virüsünün yaklaşık 100 kadar tipi tanımlanmış ve bunlardan 20 tanesinin genital sistem enfeksiyonlarına yol açtığı gösterilmiştir. HPV’nin 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58 ve 68. tipleri kanser açısından daha yüksek tiplerdir. Smear testi değerlendirmesinde ve tedavinin planlanmasında virüs tiplendirilmesinin gerekliliği konusunda henüz bir görüş birliği bulunmamaktadır. Atipi ile birlikte olsun veya olmasın , koilositozun mevcudiyeti serviks vagina ,vulva ve anüsün (makat) HPV lezyonları yönünde kolposkopik değerlendirme ile incelenmesini gerektirmektedir. Koilositoz ve HPV sıklıkla ASCUS ,LSİL ve CİN 1 ile beraberdir ve böyle değerlendirlir.
Servikal İntraepitelyal Neoplazi (CİN) : Her ne kadar düşük dereceli CIN’ ler (CİN 1, CİN 2), yüksek dereceli CİN’ lere göre (CİN 3) daha az korkutucu olsa da, Pap smear sonuçları yalnız başına kanser riski hakkında yeterli bilgiyi vermez.
CİN 'in derecesinden bağımsız olarak ister CİN 1 ,ister CİN 3 olsun, altta yatan bir kanser ihtimalini yok etmek için serviksin kolposkopi ile incelenip direkt biopsi alınması gerekmektedir. Bu guruba Bethesta sistemine göre LSİL, HSİL ve AGUS olarak değerlendirilen hastalar da girmektedir.
LSIL , CİN 1' e takabül etmektedir. Bu hastalarda zaman kaybetmeden kolposkopik muayene, kolposkopik biyopsi ve endoservikal küretaj yapmak gerekir. Çünkü smear testi LSIL olarak değerlendirilen hastalara kolposkopik biyopsi uygulandığı zaman yaklaşık % 15’inde HSIL (CİN 3) olarak sonuç gelmektedir. Eğer kolposkopik muayene ve yapılan biyopside takrar smear testinde olduğu gibi CIN 1 saptanırsa sadece izlemek yeterli olabilmektedir. Alternatif olarak daha sık uygulanan seçenek de risk almadan hemen tedavisidir. Tedavide elektrokoter (yakma), kriyoterapi (dondurma), lazer ve konizasyon (LEEP veya soğuk konizasyon) uygulanabilir. Hepsinin sonuç ve başarı oranları hemen hemen aynıdır. Konizasyon yapılacak ise en avantajlı ve rahime en az zarar vereni LEEP uygulamasıdır. Eğer tedavi edilmeyip CIN 1 olan hastayı takip tercih edilecek ise unutulmamalıdır ki bu hastaların yaklaşık % 10-20’si CIN 2 – CIN 3 ‘e ve % 0.5 ‘ i de kansere dönüşme ihtimali vardır. Tedavi edilmeden takip de bir seçenek olup 6 ayda bir smear testi veya 1 yıl sonra HPV tiplemesi yapılmaktadır. Üst üste iki smear testinin normal olması veya 1 yıl sonra yapılan HPV testinde virüs görülmemesi durumunda normal yıllık rutin takiplere geçilebilir.Takipler sırasında smear takrar bozulur ise kolposkopi ve biopsi tekrar yapılmaktadır ve gerekirse tedaviye geçilir.
HSİL veya CİN 2- CİN 3 saptanan hastalarda hemen kolposkopik inceleme, biopsi ve endoservikal küretaj yapılmalıdır. Sonuç tekrar CIN 3, HSİL çıkar ise konizasyon işlemi zaman kaybetmeden yapılmalıdır. Alınan materyal tekrar patolojik olarak incelenebilir ve gözden kaçan mikroinvazyon gibi durumlar görülebilinmektedir. CIN 3 çıkan hastalar eğer ailelerini tamamlamış ve çocukları var ise histerektomi (rahmin alınması) ilk seçenek olarak düşünülmektedir. Genç hastalarda ise konizasyon işlemi sonrası hastanın bilgilendirilmesi ile hasta takibe alınabilinir. Tedavi sonrası takibe alınan CİN 3, HSİL olan kadınların % 30-45’inde gerileme, fakat % 15-20’ sinde kansere dönüşüm olabileceği unutulmamalıdır. Takip çok iyi yapılmalıdır.
Atipik Glandüler hücreler (AGUS) : Pap Simir de atipik glandüler hücre saptanan hastaların önemli bir kısmında CİN veya kanser görülmektedir. Bu hastalara kolposkopi yeterli olmayacağı için, kolposkopi ile birlikte rahim kanalı ve rahim içi küretajı (EEC, Endoservikal küretaj) yapılması tavsiye edilmektedir. Biyopsi sonuçlarının anormal olması durumunda konizasyon yapılmalıdır. Konizasyon sınırlarında anormal hücreler görülmesi durumunda konizasyon işlemi tekrarlanmalıdır. Eğer hastanın çocuk sorunu yoksa ve ailesini tamamlamış ise histerektomi ile rahim alınmalıdır. Çünkü biyopside sınırlar temiz olmasına karşın daha sonra rahimi alınan hastaların önemli bir kısmında kalan veya tekrar çıkan anormal glandüler hücreler( AGUS) görülmektedir.
· Serviksin İnvazif Kanseri:
Epitel dış yüzeyini aşan ve servikal stromayı (rahim ağzı iç dokusunu) istila eden lezyonlar gerçek kanserdir. CIN 3 veya diğer adı ile HSİL ‘den sonraki hücresel aşama bu basamaktır. Kanser tedavisi başlanmalıdır.
· Gebelerde, hamilelerde anormal smear:
Doğru olanı gebe kalmadan, gebelik
planlandığı zaman smear testinin yapılmasıdır. Eğer önceden
yapılmamış ise ve gebeliğin başlangıcında smear testi yapılıp
anormal sonuç çıkmış ise, kolposkopik inceleme yapılmalıdır. Kolposkopi
şüpheli sonuçlanmış ise gebeliğin 20’inci haftasından sonra kolposkopi incelemesi tekrarlanmalıdır. Gebelerde biyopsi
alınması kanama fazla olabileceğinden dolayı her zaman yapılması
önerilmez. Ancak kansere dair ciddi bir şüphe var ise gebeye
rahim ağzı biopsisi yapılmalıdır. Hatta bazı merkezlerde gebede
kanser şüphesi ciddi boyutlarda olduğunda erken gebelik
döneminde “konizasyon” dahi yapılmaktadır.
HPV Tedavisi Olanlar Smear Testi Nasıl Yapılmalı