Güvenli Seks, Güvenli Cinsellik Ve HPV , Kondilom
İstenmeyen
gebelikler ya da cinsel temas yoluyla bulaşan hastalıklar, önlem
alınmayan cinsel ilişkilerin taşıdığı ciddi sağlık risklerini
oluşturmaktadır. HPV başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan
hastalıkların yayılmasının en büyük nedenini, birden çok eşle ve
korunmadan cinsel ilişkiye girmektir.
Güvenli seks veya güvenli cinsellik, cinsel yolla bulaşan
enfeksiyonlara, cinsel hastalıklara yakalanmamak veya yakalanma
risklerini azaltmak için alınacak önlemlerdir. Güvenli cinsel
davranışların başında ise cinsel ilişkiden kaçınma ya da cinsel
ilişkiyi ertelemek ön planda akla gelmektedir. Prezervatif hem
sizi, hem birlikte olduğunuz kişiyi koruyacak, cinselliği
endişesiz yaşamanın sağlayacaktır. Gerçekte düzenli ve doğru
kullanıldığında hamilelikten,tam olamasa da HPV den, HIV ya da
cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan koruyan tek ve en
güvenilir yöntemdir.
Cinsel yolla en
sık bulaşan hastalıklar nelerdir?
Cinsel organlarda belirti göstererek veya belirti bulgu şikayet
vermeden var olan cinsel enfeksiyonlar, her ülkede önemli bir
halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. HPV virüsü enfeksyonu,
trikomonas enfeksiyonu, klamidya enfeksiyonu, gonore yani bel
soğukluğu, sifiliz yani frengi ve tabii ki AİDS -HIV enfeksiyonu
en önemli cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır. Bu
enfeksiyonlara neden olan 30’dan fazla etken, bakteri ve virüs
bulunmaktadır. Bu etkenler, cinsel organlarda, deride, ağızda,
anüste, boğazda, gözde görülebildiği gibi tüm bedeni de etki
altına alabilmektedirler.
Cinsel yolla geçen enfeksiyonların
kolay bulaşmasını sağlayan faktörler nelerdir?
Kondom, prezervatif kullanmadan, vajinal, oral veya anal cinsel
ilişkiye girilmesi durumunda cinsel yolla bulaşan hastalıklara
yakalanma riski yükselmektedir. Sık cinsel eş cinsel partner
değiştirmek, birden fazla cinsel eşe sahip olmak, cinsel eşin
birden fazla cinsel eşinin olması, multi partner yaşamak, son bir
yıl içinde geçirilmiş cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü,
fahişeler ile cinsel ilişkide bulunma, sünnetsiz olmak ya da
sünnet derisinin penis üzerinde kıvrılması gibi faktörler cinsel
ilişki ile bulaşan hastalıkların yayılımını kolaylaştırmaktadır.
Prezervatif kullanırken nelere dikkat etmek gerekir?
Her ilişkide yeni bir prezervatif ( kondom ) kullanılmalı, prezervatif ilişkinin başında takılmalı, ilişki bittiğinde penis sertliğini tam kaybetmeden, prezervatif penisle beraber dışarı alınmalı, eğer ilişkinin herhangi bir yerinde prezervatifin zarar gördüğü fark edilirse prezervatif hemen yenisi ile değiştirilmeli, prezervatif son kullanım tarihi kontrol edilmeli, prezervatif dar pantolon ceplerinde ya da uzun süre cüzdanda taşınmamalı, çünkü kondomun koruyucu özelliğini sürtünme azaltabilir. Yağ bazlı kayganlaştırıcılar veya masaj yağları kullanmayın. Aromaterapide kullanılan ürünleri kullanırken dikkatli olun, çünkü doğal kauçuk olan prezervatiflere zarar verirler. Daima hazırlıklı olun. Yanınızda prezervatif bulundurun. İlişkiye gireceğinizi düşünüyorsanız, prezervatif bulundurmanız sorumlu hareket ettiğinizi ve karşınızdakine saygı gösterdiğinizi ifade eder.
Prezervatif
kullanımı HPV enfeksiyonuna karşı tamamen koruyucu mudur?
Maalesef ki hayır. Prezervatif HPV enfeksiyonlarına karşı kesin
koruyucu bir yöntem değildir. Çünkü HPV erkekte penisin
üzerinde, kadında vajina girişinde olabileceği gibi,
prezervatifin koruma alanı dışındaki bölgelerde kasıklarda, pubiste erkekte testisler üzerinde (torbalarda) bulunabileceği
ve ciltten temas yolu ile de geçebileceği için, kondom kullanımı HPV enfeksiyonuna karşı tam ve kesin koruma sağlamaz. Fakat
buna rağmen yine de prezervatif kullanımı tüm diğer “cinsel
ilişki ile geçen hastalıklarda” olduğu gibi HPV ye karşı
korumada da en iyi yöntemdir. Aynı mantık “kadın prezervatifi”
için de geçerlidir.