HPV Virüsü Prevalansı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) üyesi olan ülkelerde uyum sağlanması amacıyla Nisan 2006’dan beri uzmanların hazırladıkları raporlara dayanarak enternasyonal halk sağlığını etkileyen hastalıklara karşı aşı ve aşı kombinasyonları hakkındaki görüşlerini güncelleyerek yayınlamaktadır. DSÖ, human papillomavirüslerin (HPV) neden olduğu hastalıklara karşı geliştirilen aşılar ile ilk pozisyon yazısını 10 Nisan 2009’da yayınlamıştır. Genital HPV enfeksiyonları primer olarak seksüel yolla bulaşır. HPV hayli bulaşıcıdır ve aktif seks yaşamı olan erkek ve kadınlar yaşamları sırasında virüsle enfekte olurlar. HPV enfeksiyonları genellikle geçici ve selim seyirli olsalar da bazı viral genotiplerin neden olduğu genital enfeksiyonlar anogenital prekanserlere veya kanserlere neden olabilirler. HPV’nin neden olduğu hastalıklar arasında serviks, vulva, penis ve anüs, baş ve boyun kan-serleri, anogenital siğiller ve rekürren respiratuar papillomatozisler vardır. 2005 yılında global olarak 500.000 serviks kanseri olgusu ve buna bağlı 260.000 ölüm meydana gelmiştir. Servikal kanser insidansı 100.000 kadında 1-50 arasında değişmekte olup en yüksek oranlara LatinAmerika ve Karaib adalarında, sahra altı Afrika, Malezya, güney-santral ve güneydoğu Asya’da rastlanır. Serviks kanseri çoğunlukla > 40 yaş kadınlarda görülmektedir. Prekanseröz lezyonları ve serviks kanserinin erken sahalarını tespit etmeye yönelik iyi organize edilmiş programları olan ülkelerde bu kanserler % 80 oranında önlenebilmektedir. Ancak düşük ve orta derecede sosyo-ekonomik seviyelerde efektif tarama programları ve anormal tarama testi saptanan kadınların takibi çok güçtür. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde servikal kanserin mortalite oranı çok daha fazladır. Vulvar, vaginal, penil ve anal kanserler ve prekanseröz lezyonlar rölatif olarak daha nadirdir ve bu kanserler genellikle > 50 yaş erişkinlerde görülür. Anal kanserlerin % 80’inin, vulvar, vaginal ve penil kanserlerin en az % 40-60’ının HPV nedenli olduğu tahmin edilmektedir. Genital siğillere aktif seksüel yaşamı olanlarda sık rastlanır ve genellikle ilk kez adölesan veya erken erişkin yaşta oluşurlar. Anogenital siğillerin global insidansını tahmin etmek imkansızdır ancak dünyanın hemen her bölgesinde prevelansın özellikle HIV ile enfekte kişilerde yüksek olduğuna inanılır.
HPV virüsü Papillomaviridia ailesinden zarfsız, çift sarmal DNA virüslerdir. HPV genomunun içerinde bulunduğu kapsülün kabuğu majör (L1) ve minör (L2) yapısal proteinleri içerir.100’den fazla bilinen HPV genomu bilinmektedir. Bazı HPV genotipleri karsinogeneze neden olanı immortalizasyon ve transformasyonla ilişkilidir. Global olarak serviks kanserlerinin % 70’inin nedeni tip 16’nın onkojenik potansiyeli en fazla olmak üzere HPV tip 16 ve 18’dir. Coğrafik özelliklere göre HPV tiplerinin dağılımı farklılıklar gösterse de tüm bölgelerde 16 dominant onkojenik tip 16’dır . Bazı genotipler nadiren kansere neden olurlar, ancak serviks hücrelerinde diğer yüksek onkojenik potansiyeli olan HPV tiplerinin neden olduğu değişikliklerden sitolojik veya histolojik olarak ayırt edilemeyen benign veya düşük grade değişikliklere neden olurlar.
Düşük riskli HPV tipleri olan tip 6 ve tip 11 anorektal siğillerin % 90’ından ve rekürren respiratuar papillomatozislerin hemen hepsinden sorumlu tutulurlar.
İmmünoloji, Patoloji ve Tanı; HPV enfeksiyonları mukozanın intraepitelyal tabakasına sınırlı olup belirgin bir immün yanıta
neden olmazlar. HPV ile enfekte olan kadınların yaklaşık
yarısında antikor yanıtı alınır, ancak bu antikorlar aynı HPV
tipi ile oluşacak sonraki enfeksiyonlara karşı koruyuculuk
sağlamaz. En karakteristik tipe spesifik antikorlar virüsün L1
proteinine karşı gelişen antikorlardır. Enfeksiyon ile serokonversiyon arasında geçen ortalama zaman 8-12 aydır ancak immünojenik yanıt kişiye ve tipe bağlı olarak farklılıklar
gösterebilir. Persistan HPV enfeksiyonu servikal intraepitelyal
neoplaziye (CIN), orta derecede (CIN2) ve ağır dereceler-de
(CIN3) veya servikal glandüler hücreleri tutan prekanseröz
lezyon olan in situ adenokarsinomaya (AIS) yol açabilir. Eğer
tedavi edilmez ise CIN 2-3’ün squamöz hücreli kansere ve AIS’in
de adenokarsinomaya progresyon göstermeleri ihtimali çok
yüksektir. HPV enfeksiyonundan sonra servikal kanser gelişmesi
arasında geçen zaman aralığı yaklaşık 20 yıldır. Servikal
epitelde HPV’nin neden olduğu değişiklikler Papanicolaou (Pap)
testi adı verilen sitolojik inceleme ile gösterilebilir. Persistan HPV enfeksiyonu ayrıca HPV DNA ile de gösterilebilir.
Sitoloji veya HPV DNA veya her ikisi birden servikal tarama ve diagnostik takip için bir çok ülkede kullanılmaktadır. Ancak
altyapı eksikliği olan gelişmekte olan ülkelerde bugün için
yapılan uygulama; asetik asit veya Lugol solüsyonu uygulandıktan
sonra servikal lezyonların tanınır hale getirilmesi ve ardından kriyoterapi ile tedavi edilmesidir.
HPV,Genital Siğil Sorunu, Genital Siğiller Kondilom Tedavisi
Ve Yeni Gelişmeler Hakkındaki
Diğer Tüm Yazılarımız İçin ...
(Tıklayın)